Bebeklerin Sindirim Sistemi
Bebeklerin sindirim sistemi bebek büyüdükçe bir olgunluğa erişir. Bu nedenle bebekliğin ilk dönemlerinde sindirim sistemi problemleri ile karşı karşıya kalınabilmektedir. Çoğu organik nedenli olmayan (hastalık bulgusu içermeyen) bu problemlerin geçici olduğunu aileler ile paylaşabilmek önemlidir.
Bebek Reflüsü
Yemek borusu ve mide arasındaki kas yapısının zayıflığından dolayı mide içeriğinin yemek borusuna kaçması ve kusmaya neden olması olarak tanımlanabilir.
Bebeğin anatomik yapısı itibariyle karın içi basıncın arttığı durumlarda, sık beslenildiğinde ve pozisyonel değişikliklere bağlı olarak reflünün de arttığını gözlenir. Buna fizyolojik gastroözofageal reflü denir.
Eğer bu reflüye bağlı kusmalar akciğer hastalılarına, apneye, beslenme bozukluğuna, büyüme geriliği vb. gibi patolojik bulgulara yol açarsa buna gastroözofageal reflü hastalığı denir.
Fizyolojik reflü doğum sonrası ortaya çıkar, dördüncü ayda pik yapar, altıncı ayda kıvamlı ek besinlere geçilmesi ile sıklığı azalır ve 12-15 ay arası son bulur.
Bu süt çocuklarındaki kusmanın nedenlerinin reflüye mi yoksa başka bir organik nedene mi bağlı olup olmadığının tespiti, tedavi gerektirip gerektirmeyeceği çocuk doktoru tarafından değerlendirilmesi ile kararlaştırılır ve takip edilir.
Fizyolojik reflüde yapılması gerekenler, bebeğe beslenme sonrası pozisyonun verilmesi, fazla miktarda ve sık beslenmeden kaçınma ve gereğinde kıvam arttırıcı veya mama ile beslenen bebekse antireflü mamaları tercih etme yönünde doktorunun önerisi ile olabilir.
Bebeğin Gaz Sancısı (İnfantil Kolik)
Bebeğin ikinci haftasından başlayan, dördüncü ve altıncı haftalar arasında pik yapan ve üçüncü aydan sonra kendiliğinden gerileyen altta yatan herhangi bir hastalık nedeni olmayan uzun süreli ağlama nöbetleridir.
Ağlama genelde öğleden sonra veya akşam saatlerinde başlar, yatıştırılması zor olup bebek yorulduğunda son bulur ve ailenin endişelenmesine yol açar. Ağlama esnasında bebek sıkıntılı ve telaşlı görünür. Beraberinde yumruklarını sıkma, dizlerini karnına doğru çekme, karında sertleşme gibi bulgular da eşlik etmektedir.
İnfantil kolik üzerinde araştırmalar yapılmasına rağmen kesin olarak nedenleri saptanamamıştır. Bazı ihtimaller öne sürülmüştür.
İnfantil kolik tanısı doktorun bebeği değerlendirmesi ile teşhis edilir. Bebekte gelişim geriliği, ateş ya da hastalık bulgusunun olmaması önemlidir. Bir hastalık bulgusu saptanırsa altta yatan hastalıklar değerlendirilmelidir.
Bebek Kakası (Dışkısı)
Yenidoğan bebeklerde ilk 48 saat içerisinde ilk dışkılamanın olması beklenir. Bebeğin ilk kakası mekonyum adı verilen koyu yeşil-siyah renkli ve yapışkan özellilkte olup 2-3 gün içerisinde normal rengine döner.
Anne sütü alan yenidoğan bebeklerin dışkısı altın sarı renginde hafif sulu ve pütürlüdür. Her beslenme sonrası da dışkılayabilir ama bireysel farklılıklar da gözlenebilir, ortalama dışkılama sayısı 4-5/gün’dür. Mama ile beslenen yenidoğan bebeklerin dışkılaması anne sütü alan bebeklere göre daha az olabilir.
Bebeğin ilk birinci ayının sonuna doğru dışkılama sayısı azalır. Anne sütü alan bebeklerin dışkısı normal kıvamda ve renkte olmasına rağmen 7-10 güne kadar gecikme söz konusu da olabilir. Genellikle bu durum bebeğin 6.ayından sonra ek beslenmeye geçiş yapılması ile birlikte düzelme gösterir. Beslenmesi ve büyümesi iyi olan bu bebeklerde sert dışkılama ve karın gerginliği pek gözükmez ve kabızlık olarak da adlandırılmaz. Çoğunlukla da tedaviye gerek yoktur.
6.aydan sonra bebeklerin dışkılama sıklığının günde 4 defadan daha az olması beklenir. Ek beslenmede verilen yiyecekler ile kıvam değişikliğinin olması normaldir.